Bir Gülen'e Sor :)

Zaman kadar hem soyut hem de somut olabilen bir kavram var mıdır acaba? Somut halini etrafımızdaki bebeler kocaman kocaman olunca, yüzümüzdeki çizgilerden yollar oluşunca, fotoğraflardaki kişiler birer birer azalınca anlıyoruz. Anlıyoruz anlamasına da idrak edemiyoruz. Çünkü o insanlığa verilmiş hem bir ödül hem de bir ceza bence. Ödül, çünkü unutmak istediklerimizi tamamen unutturmasa da acısını azaltıyor ve hakikaten zamanla geçiyor! Ceza, çünkü, geri dönüşü yok, durdurulamıyor, müdahale edilemiyor, istesen de geçiyor istemesen de geçiyor. Bizi de akarsuda ilerler misali götürüyor kendisiyle ama çoğunlukla fark ettirmiyor bize gittiğimizi ve bir an hop diye atıverecek, fotoğraflardan eksilen biz olacağız. Ne kadar garip ve  bir o kadar gerçek.

Yaz dizilerini bilirsiniz, birtakım moda isimlerini de. Vay efendim karpuz kabuğu, patlıcan moru, çilek tadı isimlerine benzer puf diye havada uçuşacak minvalde zengin kiz fakir oğlan ya da tam tersi konularıyla çıkar gelirler. İtiraf ediyorum bu tip dizilere ön yargım var biraz. İzlemeyi pek tercih etmiyorum.  Aynı önyargı bu ve benzeri şeyleri konu alan kitaplarda da geçerli. Genelde okumam, ama bu sefer ismine rağmen okudum:) "Böğürtlen Kışı" okuduğum kitabın adı. Yazarı Sarah Jio.  Meğer türkçeye çevrilen birden fazla romanı varmış ve hatrı sayılır bir türk okuyucu kitlesi bulunuyormuş Jio'nun.

Tosun hocam, benim okuduğum dönemlerde Sabancı Üniversitesi rektörüydü. Malesef dün vefat haberini aldım, kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Çok az diyaloğumuz olmasına rağmen, biliyorum ki çok farklı ve döneminin ötesinde bir insandı, öyle ki, yanına gidip hocam ne olacak bu cimbomun hali de deseniz, kuantumdan da bahsetseniz size cevap verirdi.

Bence değil. Böyle de bodoslama konuya dalarak, rapseverleri hüzünlere boğdum, hatta okuyan varsa şu an kapattı sayfayı:), ama görüşüm bu yönde. Rap dinlemişliğim var elbette, o sözleri yazması da söylemesi de bir zanaat ve herkes yapamaz, bunu da kabul ediyorum. Ancak, rap i tanımla deseler bana, birtakım uyumlu sözlerin, tempo ile hızlı hızlı söylenmesi derim. Bahsettiğim durum daha çok türkçe rap için geçerli aslında. İşin içine, asilik, isyan, az biraz arabeskvarilik, belli belirsiz küfür katıldığında, konuşma fazlalığından mütevellit rap e dönüşebiliyor şarkı.

Gelişen teknolojiye paralel olarak yaygınlaşan akıllı cihazlar ve bilgiye çok daha kolay ulaşmamızı sağlayan internet erişimine, bir tutam da sosyal medyanın artık hayatımızın bir parçası haline gelmesini kattığımızda, alın size anında tüketilen haberler ve bilgi kirliliği. Elbette avantajları da var bu durumun, ancak ödevlerini Meydan Larousse senin Ana Britannica benim hazırlamış, bir ingilizce kelimenin anlamına bakmak için sözlük sayfaları arasında yeni kelimeler öğrenmis biri olarak, kolay elde edilen şeylerin değerinin daha az bilinmesi gibi, bilgiyi de çabuk harcadığımızı düşünüyorum. Harcamaktan kastım ise, birçok konuda, yüzeysel ve doğruluğuna güvenmeden bilgi sahibi olmak.