Hedonik Uyarlanma
Kabul edelim, biz insanlar biraz değişik varlıklarız. Beynimizin diğer tüm hayvanlara olan üstünlüğünün farkındayız (yani umarım), ancak her zaman rasyonel hareket edemiyoruz. Hatta çoğu zaman! Uzun vadede sağlığımıza zarar vereceğini bile bile tükettiğimiz alkol, sigara, pazartesi başlarım diyerek salı bırakılan diyetler sonucu bedeni gereksiz yoran kilolar, yıllık abone olunan ancak koca yılda bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar gidilen spor salonları, minik servetler ödenerek alınan değerli taşlar ve daha nice nice örnek. Hepsinin kendi içerisinde bir mantığı var, kabul, anlık tatminler daha cazip geliyor falan filan. Ama tüm bunların hepsi uzun vadede bize yol, su, elektirik olarak dönecek ve dönüyor a dostlar! O zaman neden böyle yapıyoruz? Cevap veriyorum: hedonik uyarlanma. Yani tam cevabı bu değil, ama bir cevabı bu. Ne dedin, neymiş, hede hedo, ne diyorsun sen diyorsanız, okumaya devam. Hedonik uyarlama terimi ile ilk kez Dan Ariely'in "Akıldış