Necmi Abi

Necmi abiyi hayatımda bir defa gördüm, muhtemelen bir daha hayatımız boyunca hiç karşılaşmayacağız. Kendisi beni görmedi, zaten istese de  göremezdi, çünkü O görme engelli. 

Gayrettepe metrosundan metrobüse giden alt geçitte karşılaştım Necmi abiyle. 40 lı yaşlarında, sol parmağındaki yüzüğünden evli olduğunu tahmin ettiğim, ilginç bir şekilde pozitif enerji yayan, ilk gördüğünüzde sebepsiz içinizin ısındığı insanlardan.

Saat akşam iş çıkışıydı, yani kalabalığın en yoğun olduğu zamanlardan biri. Bir genç, "sağdan git Necmi abi, metrobüs o tarafta, hadi yarın görüşürüz" deyip, görme engelliler için yapılan sarı şeritli işaretlerin olduğu yere bıraktı, (Necmi abinin adını böyle öğrendim), "tamam, iyi akşamlar" dedi Necmi abi ve yürümeye başladı, (daha doğrusu yürümeye çalıştı)  tam da önümde. 

Tek başına yürümeye başladı başlamasına da, gerek onunla pek ilgilenmeyip neredeyse çarpıp geçen kalabalık, gerekse yolun sağa ve sola dönmesini gerektiren yerlerde değneği ile ilerlerleyememesi yavaşlattı Necmi abiyi. Bir kızcağız yanından gidiyordu, biraz sağa gidin, düz şimdi diyerek komutlar vermeye çalıştı ama pek başarılı olmadı, zaten kızın yolu o tarafta da değildi büyük ihtimalle, kalabalığa karıştı bıraktı ve gitti Necmi abiyi. 

Tam da aklımdan Necmi abinin yanına gidip yardım etmek geçerken, kırmızı mantolu kız benden önce davrandı ve koluna giriverdi Necmi abinin. 

Olay 2 adım önümde vuku bulduğu için, konuşmalarının büyük kısmını duyabildim ve evet onları takip ettim. "Ben size yardım ediyim" deyip Necmi abinin koluna giren kırmızı mantolu kız, Necmi abiyi birkaç saniye duraklattı ve sonrasında yüzünde kocaman bir gülümseme oluşturdu. Kızın koluna girmesiyle değneğini kullanmasına gerek kalmayan Necmi abi kız ile birlikte artık normal bir hızda yürümeye başladı. Gözleri görmemesine rağmen konuştuğu zamanlarda her zaman kızın yüzüne baktı Necmi abi. Gözleriyle değil ama bence gördü o kızı. 24 yaşlarındasın galiba dedi, cevap verdi kız, sonra hepsini duyamadığım bir fıkra anlattı, güldüler ikisi de. Engellilere genelde böyle yaklaşım olmuyor, insanlar çekiniyor dedi, tekrar tekrar teşekkür etti yardımı için kıza. O kadar pozitifti ki. Kız da onu metrobüse kadar götürerek hem vicdani bir mutluluk hem de baya bir sevap kazanmıştır herhalde. "Karanlıkta Diyalog" da rehbermiş Necmi abi. Gitme şansım olmadı ama, Gayrettepe metrosunda oluşturulan alanda, tamamen karanlıkta görme engelli rehberlerle yapılan, simülasyonlar yardımıyla karşıdan karşıya geçmek, vapura binmek gibi günlük hayat aktivitelerinin karanlıkta yapıldığı bir etkinlik. 

Kendimi bir süreliğine Necmi abinin yerine koydum. Düşünsenize ne kadar zor, göremiyorsunuz. Şu an bu blogu okuyamıyorsunuz mesela. Günlük hayatta kolayca yaptığımız yürümek, otobüse binmek, bir yerlere gidip yemek yemek gibi birçok şey bile onlar için birer handikap. Biz günlük yoğunlukta trafikten, havadan sudan, ondan bundan, işyerinden, okuldan şikayet ederken, onlar kelimenin tam anlamıyla yaşam mücadelesi veriyor. İstanbul keşmekeşinde, engellilerin yapabilecekleri o kadar sınırlı ki. Sadece görme engelliler değil, diğer engellilerimiz için de bu böyle. Aslında hep varlar ama belki sokağa çıkamadıklarından göremiyoruz onları, bu da bizim ayıbımız. Biraz daha güven verebilsek aslında, çevre planlamalarını biraz daha onlara uygun yapabilsek, bizden farklı olmadıklarını, engelli olmanın bir seçim olmadığını anlayabilsek ve daha çok şükredebilsek keşke. Sahip olduklarımıza ve olmadıklarımıza... Unutmasak bir gün bizim de onlar gibi olabileceğimiz ihtimalini. 



Yorumlar

  1. Herkes bir engelli adayi oldugunu unutulmamali.
    Engelsiz bir Türkiye için
    Mck'yi Seçin

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan Neden Mutlu Olur?

Mr.Nobody - Bay Hiçkimse (2009)

Kaplumbağa Terbiyecisi